fbpx

Dünya üzerinde binlerce çeşit insan bulunuyor. Bu insan çeşitlerinin hepsi dünyaya renk katıyor diyebiliriz. İnsan çeşitlerinden birisi de işitme engelli insanlar. İşitme engelli insanlar dünya nüfusunun en büyük azınlığını oluşturuyor.

OECD-AB VE Türkiye Verileri

OECD-AB VE Türkiye verilerine göre dünya üzerinde 1 milyar engelli bulunuyor. Bu sayı dünya nüfusunun yaklaşık olarak yüzde on beşine denk geliyor. İşitme engellileri sayısı Türkiye’de (Ulusal engelli veri tabanına göre) ise 1.559.222. Bu sayının da 72.000’ini işitme engelli vatandaşlarımız oluşturuyor. İşitme engelli vatandaşlarımızın %27 ’sini 0-21 yaş, %36 ’sı 22-49 yaş, %37 ’si ise 50-64 yaş arası.

Kitlenin bu denli geniş olduğu durumlarda, verilen hizmetlerin, büyük kitlelere de hitap etmesi gerekmektedir. Bunu spor salonlarında verilen hizmetler olarak düşünürsek bu konuda atılacak birçok adım olduğunu görebiliriz. Atılacak bu adımlar hem işitme engelli insanlar için, hem de spor merkezi sahipleri için çift taraflı pozitif etki yaratacaktır.

İşitme Engelli Kişilerin Tarafından Etkileri

Pozitif etkilere, işitme engelli vatandaşlarımız tarafından bakacak olursak: engelli kişi salonda herkes gibi spor aktivitesini yerine getirebildiğinde engelinden uzaklaşacaktır. Bu durum psikolojik manada engelli bireyi pozitif etkileyecektir. Bireyin özgüvenini sağlamlaştırmasına fayda sağlayacaktır. İşitme engelli bireylerin, spor salonlarında engelleri yüzünden geri kalacakları bir durum ortaya çıkmayacaktır. Bu sebeple bireylerin salonlara gelmemesi için de herhangi bir sebep yoktur.

Spor Merkezleri Tarafından Etkileri

İşitme engelli insanların spor merkezlerine çekilmesinde en büyük faydalardan birini de spor merkezleri maddi açıdan sağlayacaktır. Bahsettiğimiz işitme engelli insanlar, verilen oranlara da bakıldığında nüfusun yoğun olduğu bir kitle. Salonlara işitme engelli bireylerin çekilmesi, aslında büyük bir grubun salonlara gelmesini sağlayacaktır. Fakat bunun kendiliğinden olmasını beklemek saçma olacaktır. Bunun için teşvik edici çalışmalar ve kampanyalar yapılabilir.

Teşvik edici çalışmalara ve kampanyalara örnek olarak, işitme engelli vatandaşlara yapılacak olan salon ücretlerinde ki indirim örnek verilebilir. Salona gelecek işitme engelli müşterilere ek indirimler yapmak onları salona çekecektir. Bu indirim salon için kayıp olarak görülmemelidir. Salona gelen her işitme engelli müşteri, bir sonraki işitme engelli müşteri için referans olacaktır. Bu referans zincirinin kopmaması için bireyleri teşvik edici antrenmanlar ve çalışmalar yapılmalıdır.

İşaret Dilinin Bilinmesi

İşitme engelli insanlar ın spor salonlarına çekilmesi için spor merkezleri salonlarında görevli antrenörlerini işaret dili eğitimi almış kişilerden seçebilirler. Spor salonunda işaret dili eğitimi almış antrenörün ya da eğitmenin bulunması, işitme engelli bireyin daha çok motive olmasını sağlayacaktır. Bu bağlamda birey spor kariyerinde rol model alacağı kişiyi de bulmuş olur. Bu sayede salona bağlılıkları artacaktır. Herhangi bir salonda çalışmaktansa işaret dili bilen antrenörün bulunduğu salonu tercih etmek isteyeceklerdir.

İşaret dili sadece spor merkezlerinde bulunan antrenörler tarafından değil tüm bireyler tarafından bilinmelidir. İşaret dili, aynı zamanda geniş iş dünyasında beceri olarak sayılabilecek farklı bir eğitimdir. Kariyeriniz içerisinde daha farklı konumlarda olmanızı sağlayabilir. Kişi öğrendiği bu dil ile birlikte kendisine ve bir kişi bile olsa işitme engelli o kişiye değer katmak için gereklidir.

 

İşitme engelli insanlar ın spor merkezlerine çekilmesinde ki tek kazanç maddi kazanç değildir. Maddi kazancın yanında spor merkezleri de manevi kazanç sağlar. Salonun halkın tüm kitlelerine hitap etmesi, engelli dostu bir spor merkezi olduğunun bilinmesi insanların salona karşı oluşan düşüncelerine manevi katkılar sağlayacaktır. Bireyler spor merkezine karşı pozitif duygular besleyecektir. Bu manevi kazanç durumu aynı zamanda salonun maddi olarak da kazanç sağlamasına fayda sağlamış olacaktır. İnsanlar kendilerini manevi olarak iyi hissettikleri yerlerde bulunmak isterler.

Spor merkezlerinin, belirli fiziksel özelliklere sahip insanlara hizmet etmesi ve belirli özelliklere sahip olmayan insanlara hizmet vermemesi durumu söz konusu değildir. Bu nedenle salonlar içerisinde işitme engellilere karşı da negatif ayrımcılık yapılmamalıdır. Bireyler çeşitli yollarla spor merkezlerine teşvik edilmelidir. Ve işitme engelli insanlar ın spor merkezlerine çekilmesi için çaba sarf edilmelidir.

 

Pandemi sürecinde, birçok sektör işleyişine ara vermek ya da farklılıklar yaparak devam etmek zorunda kaldı. Bu zorunluluklar sektörlerin geleceği açısından da büyük değişikliklere sebep oldular. Bu sektörlerden birisi de fitness sektörü. Pandemi sürecinin ardından fitness sektörünün geleceği ise bu işle uğraşanlar tarafından merak konusu olmuş durumda. Gelin hep beraber güncellenen dünya düzeninde spor endüstrisinin geleceği ne durumda olacak inceleyelim.

Pandemi Süreci Alışkanlıkları Bir Süre Devam Edebilir

Pandemi sürecinde, özellikle karantinada olduğumuz uzun süre boyunca spor salonları kapatıldı. Sürekli spor yapan bireyler bu durumda daha çok dijitale yöneldi denilebilir. Bu durumda kast edilen dijital, bireylerin kullandığı aplikasyonlar yani mobil uygulamalar, YouTube üzerinde fitness eğitimi veren kanallardır. Bireyler salonlara gidemediği için çoğunlukla bu yöntemleri kullandı. Bu yöntemler salonlardan daha ucuza mal olduğu için spor yapan bireylerin gelecek hayatında da yani fitness sektörünün geleceği içerisinde de, bir parçaları olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Bununla bağlantılı olarak, internete düşen spor aplikasyonlarının sayısı da günden güne artıyor. Aynı zamanda Youtube üzerinden yayınlanan videolarda da sağlıklı yaşam ve fitness üzerine videoların da arttığını söylemek mümkün. Tam anlamıyla arz talep dünyası burada da karşımıza çıkmış gözüküyor.

Spor Salonları Kişiselleştirmeye Açık Olmalı

Bu salgın hastalığın uzun süre boyunca dünyadan yok olmayacağını artık herkes kabullenmiş vaziyette ve bu virüsle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu düzen içinde, spor endüstrisinde de değişiklikler yapılması gerekiyor. Bu değişiklikler arasında bir numarada kişiselleştirmeler yer alıyor. Spor salonları bu sürecin ardından, müşterilerine eskisi gibi toplu olarak hizmet veremeyecek. Bu durumda seyreltilmiş müşteri kapasitesiyle, hizmet verilmek zorunda kalınacak.

Yeni Kurallar Doğrultusunda Sorunlar ve Fırsatlar

Artık yeni kurallar var ve bu kurallar karşısında mali yükler artacak gibi gözüküyor. Özellikle pandemi öncesinde, satış konusunda deneyimsiz olan salonlar ve antrenörler bu süreç içinde büyük problemlerle karşı karşıya kalabilir. Fakat satış konusunda eğitim almış olan antrenörler bu süreci yıpranmadan atlatabilir. Çünkü dijitalleşme artmış olsa bile salonlara gelmeyi özleyen ve salon sporu yapmayı alışkanlık haline getirmiş büyük bir kesim var.

Sektöre karşı büyük önyargılar artmış durumda. Önyargılar arasında en büyüğü ise salonların temizlik ve hijyeninin eksik olabileceği. Spor salonunuzda bu yönden tüm önlemler alınmalı. Fakat bu yeterli olmayacaktır. Müşterilerinize vermiş olduğunuz bu hizmetin pazarlamasını yani geniş kitlelere tanıtımını gerçekleştirmeniz gerekmektedir.

Gelecekte Fitness

Deloitte’un Avrupa raporuna göre fitness sektörü 27,3 milyar avro hacme sahip. Bu geniş hacim pandemi sürecinin ardından farklı bir yöne evirilme eğiliminde. Birçok sektör gibi fitness sektöründe de dijitalleşme yaşanacak. Bu duruma ayak uydurmak isteyen antrenörler ve salon sahipleri müşterilerini kaybetmemek için onlara dijital hizmet sağlamalılar. Bu gerekse mobil uygulamalar ile gerekse farklı yollar ile gerçekleşebilir.

Çevrimdışı ve çevrimiçi mobil uygulamalar pandemi sürecinde birçok kişinin yöneldiği yöntemlerden bir tanesi. Kullanıcılar bu uygulamalar sayesinde dijital antrenörlere bile sahip olabiliyor. Fakat dijital antrenörler, belirli algoritmalarla yazılmış oldukları için ve kişilere özel hizmet veremeyeceği için bireyler bir noktada yine beşeri hizmet peşine düşüyor. Bu noktada antrenörler çevrimiçi hizmet fırsatını müşterilerine sunarak kişiye özel hizmet koşullarını müşterilerine sunabilirler.

Çevrim içi ve çevrimdışı uygulamaların yanında, pandemi sürecinden sonra en çok kullanılacak yöntemlerden biri ise yine dijital antrenörler ile fitness. Antrenörler hazırladıkları videolar ile müşterilerine hizmet sunabilecek. Eğer sizlerde bu hizmet sektörü içerisinde yer alıyorsanız, bir an önce bu dünyaya giriş yapmanızı tavsiye ederiz. Sizlerde fitness sektörü geleceği içerisinde kendinizi görmek istiyorsanız bu güncellemeleri yapmalısınız. Zira dünya üzerinde dijitalleşme hız kesmeden devam edecek ve dijitalleşme fitness sektörünü de içine alacakmış gibi gözüküyor.